Dolar/TL Paritesinde Son 24 Saatte Neler Oldu?
Son 24 saatte döviz piyasaları, özellikle dolar/TL paritesi özelinde önemli hareketliliklere sahne oldu. Küresel ekonomideki dalgalanmalar, merkez bankalarının faiz politikalarındaki değişiklikler ve jeopolitik gelişmeler, özellikle gelişmekte olan piyasalarda önemli etkiler yaratıyor. Türkiye gibi döviz kuru oynaklığına duyarlı ülkelerde, bu tür gelişmeler parite üzerinde doğrudan etki yapabiliyor. 2025 yılı itibarıyla küresel ekonomi, pandeminin etkilerinden toparlanma sürecini büyük ölçüde tamamlamış durumda. Ancak, bu toparlanma sürecinde yaşanan arz-talep dengesizlikleri, enflasyonist baskılar yaratmaya devam ediyor. Özellikle ABD Merkez Bankası (FED) ve Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) faiz kararları, tüm dünya piyasalarını etkilemeye devam ediyor. Son dönemde FED’in faiz oranlarını artırma yoluna gitmesi, dolara olan talebi artırmış ve bu da gelişmekte olan ülke para birimlerinin dolar karşısındaki değer kaybını hızlandırmış durumda. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) de bu global trendler çerçevesinde para politikalarını şekillendiriyor. TCMB’nin politika faizini artırması, Türk Lirası’nın değer kaybını sınırlamaya yönelik bir adım olarak değerlendiriliyor. Ancak, iç piyasada enflasyonun halen çift hanelerde seyretmesi, Türk Lirası’nın üzerindeki baskıyı artıran bir diğer faktör olarak öne çıkıyor. Enflasyonla mücadele çerçevesinde atılan adımların uzun vadeli etkileri merakla takip ediliyor. Jeopolitik gelişmeler de döviz kuru üzerinde baskı yaratıyor. Özellikle Ortadoğu’daki gerginlikler, enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar ve Avrupa Birliği ile ilişkiler gibi konular, yatırımcıların risk algısını doğrudan etkiliyor. Risk algısının artması, yatırımcıları güvenli liman olarak görülen dolara yönlendiriyor ve bu da dolar/TL paritesinde yükselişe neden oluyor. Son 24 saat içerisinde, dolar/TL paritesinde gözlemlenen hareketlilik, yukarıda bahsedilen faktörlerin bir kombinasyonu olarak değerlendirilebilir. Özellikle, FED’in faiz artırımı beklentileri ve uluslararası piyasalarda artan dolar talebi, TL üzerindeki baskıyı artırmış durumda. Bununla birlikte, iç piyasada alınan önlemlerin etkisi henüz sınırlı seviyede kalıyor. Türkiye’nin ekonomik reform programları ve yapısal dönüşüm çabaları, uzun vadede Türk Lirası’nın istikrar kazanmasına katkı yapması beklenen unsurlar arasında yer alıyor. Ancak, bu tür reformların etkilerinin kısa vadede hissedilmesi pek mümkün görünmüyor. Bu süreçte, yatırımcıların kısa vadeli beklentileri ve piyasa psikolojisi, paritenin hareket yönünü belirleyen ana unsurlar olarak öne çıkıyor. Sonuç olarak, dolar/TL paritesindeki hareketlilik, Türkiye ekonomisinin hem küresel hem de yerel dinamiklerle nasıl etkileşimde bulunduğunu ortaya koyuyor. Ekonomik veriler ve merkez bankası politikalarının yanı sıra, jeopolitik riskler ve yatırımcı psikolojisi de parite üzerindeki baskının belirleyicileri arasında yer alıyor. Döviz piyasalarındaki bu tür hareketlilikler, ekonomik aktörler için hem risk hem de fırsat barındırıyor ve piyasaların dikkatle izlenmesini gerektiriyor.